Hava sıcaklıklarının mevsim normallerinin üstüne çıktığı son günlerde her yaştan insanlar sıcaklarla mücadele etmeye çalışıyor. Sıcaklık değerleri kritik seviyelere yaklaştığından bazı şehirlerde işçilerin çalışma saatlerin de bile düzenlemelere gidildi. Normal sağlıklı insanların sıcaklarla başedemediği bu mevsimde özellikle kalp hastaları ve kalp hastalığı için risk taşıyan kişilerin daha dikkatli olması gerekmektedir. ”Aşırı sıcaklık ve nem kalp krizini rahatlıkla tetikleyebilmektedir. Risk 30 derecenin üzerinde artmaya başlamakta, özellikle yoğun nemli sahil kasabalarında hissedilen sıcaklığın daha da artmasıyla risk katlanmaktadır.” Vücudun ısı regülasyonun daha hassas olan 65 yaş üzeri ve kilolu kişiler sıcaklara karşı en dirençsiz kesimi oluşturur.
Sıcak kalbi nasıl etkiler ?
Sıcak ile birlikte vücuttaki kan akımı hızlanır. Özellikle terleme ve nefes alış verişinden kaybedilen su ile tansiyon düşüklüğüne meyil olur. Bu durumda kalp daha çok çalışmaya başlar. Ayrıca sıcak hava ve vücuttan kaybedilen su ve sıcaktan etkilenen vücudun yapı taşları proteinlerden kaynaklanan damar içinde pıhtı oluşumuna meyil gelişir. Kalbin üzerindeki artan yükle de orantılı olarak kalp krizi riski artar. Ayrıca terle birlikte vücuttan kaybedilen mineraller ritim bozukluklarına yol açabilir. Aşırı sıcak hava ek olarak felç riskini arttırırken kalp yetersizliğinde kötüleşmeye yol açabilir. Sıcak vücutta ilk etkilerini sıcak yorgunluğu yada sıcak çarpması olarak gösterebilir. Yorgunluk, başağrısı, kas ağrıları, bulantı-kusma, bayılma hissi sık gözlenen sıcak çarpması belirtileridir.
Sıcaktan nasıl korunmalıyız?
- En önemli nokta güneşten uzaklaşmak olacaktır. Özellikle güneş ışınlarının dik geldiği öğle 11:00-15:00 arasında güneşe çıkmamak önemlidir.
- Güneşe çıkarken en az 15 faktör içeren ve sudan etkilenmeyen güneş kremleri kullanmak cildi ve vücuda sıcaklara karşı koruyacaktır.
- Bol sıvı tüketimi sıcağın etkilerini azaltacaktır. Yaz döneminde vücudun sıvı ihtiyacında belirgin artış olur. Özellikle nefes alıp verme ve terleme ile farkına varılmadan vücuttan ciddi sıvı kaybı gelişebilir. Tercih edilecek sıvı su olmalıdır. Günlük en az 2 litre su tüketimi sıcaktan korunma için önemlidir. Ev yapımı ayran ve limonata diğer tercih edilecek sıvılar olabilir. Özellikle şekerli, kafeinli ve alküllü içeceklerden uzak kalmak gerekir. Bu içecekler vücuttan tamamiyle emilmezler ve deri kan akımını arttırarak sıvı kaybını arttırabilirler.
- Giyim tarzı sıcaklarla korunmada önemlidir. Açık renkli ince ve pamuklu giysiler tercih edin. Bu şekilde hem daha az terler, hem de güneşin bunaltıcı sıcaklığından uzaklaşmış olursunuz. Açık havalarda şapka kullanmanız da akıllıca bir tercih olacaktır. Özellikle çorap ve ayakkabı tercihide önemli olup, havalanan ve terletmeyen çorap ve ayakkabı seçimi yapılmalıdır.
- Beslenme tarzı akılcıl olmalıdır. Ağır yemekler sıcağın olumsuz etkisine ek yükler getirebilir. Özellikle gündüz hafif ve soğuk gıdalar tercih edilmelidir. Soğuk ayran çorbası, salata ve zeytinyağlı sebzeler, kavun, karpuz ve üzüm ilk tercih edilecek gıdalar olmalıdır.
- Spor saatleri sabah yada akşam serinliğine kaydırılmalıdır. Düzenli egzersiz kalp ve damar sağlığının vazgeçilmezidir. En çok tercih edilen hızlı tempo yürüyüşler yazın sıklıkla yerini yüzmeye bırakır. Yüzme sırasında sıcağın zararlı etkileri farkedilmeyebilir. Bu nedenle yüzme sabah yada akşam serinliğinde yapılmalı ve yarışmalı tempoda olmamalıdır. Geçen hafta yarışmalı yüzme sonrası kalp krizi nedeniyle kaybedilen 47 yaşındaki milli yüzücü herkese ders olmalıdır.
- Soğuk klimalı ortamlar tercih edilmelidir. Evinizde klima yoksa gün içerisinde yapacağınız soğuk duşlar sıcağın zararlı etkilerini azaltacaktır. Kalp hastaları sıcak sahil kasabaları yerine serin yayla tatilini tercih edebilir.
- Özellikle yüksek tansiyon ve kalp hastalığı için düzenli ilaç kullanan kişilerde tedavinin düzenlenmesi gerekebilir. İdrar söktürücü yada kalp hızını düşüren ilaçlarda yaz dönemine özel doz azaltımı söz konusu olabilir.
