BAŞTAN AYAĞA KALBİN GİZLİ İPUÇLARI

5
333

1395678715681

”Ülkemizde ve dünyadaki bir numaralı ölüm sebebi olan kalp hastalıklarının; nefes darlığı, çarpıntı gibi tipik belirtilerinin dışında hiç bilmediğimiz bazı ipuçları da var”

Dünyadaki 1 numaralı ölüm sebebi olan kalp damar hastalıklarından her yıl yaklaşık 17,1 milyon kişi yaşamını yitiriyor. Düşük ve orta gelirli ülkelerde bu hastalıklardan ölüm oranı kime yerlerde %80 e varabiliyor. Ülkemizde ölüm nedenleri arasında 1. sırada yer alan kalp damar hastalıkları, ölüm nedenlerinin yaklaşık %40 ını oluşturuyor. Kalp damarlarının tıkanmasına bağlı gelişen kalp krizleri ve iskemik kalp hastalıkları % 30 oranla ülkemizdeki açık ara en sık ölüm sebebi olmaya devam ediyor.

Göğüs ağrısı, nefes darlığı, çarpıntı, çabuk yorulma, halsizlik kalp hastalıklarında en sık saptanan şikayetler olarak sıralanabilir. Şeker hastalığı, yüksek tansiyon, kolesterol yüksekliği ve sigara da kalp hastalıklarına zemin hazırlayan temel etkenler olduğu konusunda da fikirbirliği mevcut.

Yukarıda belirtilen kalp hastalıklarının tipik belirtilerini artık hemen herkes biliyor ve bu tür sorunlarla karşılaştıklarında zaman kaybetmeden bir kardiyoloji uzmanına başvuruyor. Bu sayede de yaşam süreleri uzuyor. Ancak kalp hastalıklarının toplum tarafından bilinmeyen ve bu nedenle hastaların hekime geç başvurmasına yol açabilen belirtileri de olabiliyor. Çoğu zaman hasta tarafından önemsenmeyen bu gizli kalmış belirti ve bulguları sizler için sıraladık.

 

Kellik: Erken yaşta ortaya çıkan erkek tipi kellik, kalp hastalıklarına işaret edebiliyor. Başın ön kısmından ziyade tepe kısmında oluşan kellikte kalp hastalığı riski daha fazla oluyor ve bu hastalarda kalp hastalıklarından ölüm oranı yaklaşık 3 kat artıyor. Son yapılan 2 araştırmada; riskin yaştan bağımsız ve bu problemi yaşayan kadınların da tehlike altında olduğu ortaya kondu. Bu bağlantının sebebi ise net olarak bilinmiyor. Yüksek orandaki erkeklik hormonu olan testesteronun mekanizmadan sorumlu tutulmasına rağmen, asıl sebebin bu hastalarda sıklıkla saptanan insülin direnci ve iltihabi durum olduğu belirtiliyor

Beyazlayan saçlar: Ülkemizde yapılan bir araştırmada da, erken yaşta beyazlayan saçların da kalp hastalığı habercisi olabileceğini gösteriyor. Bu konudaki mekanizma da net değil. Muhtemel genetik faktörlerin rol aldığı düşünülüyor.

Cilt altı yağ bezeleri: Dirsek, diz, el, ayak, kalça ya da göz kapağı üzerinde görülen, ksantelesma ve ksantoma adı verilen bu minik yağ bezeleri, kandaki yağ oranında belirgin artış olduğunu gösteriyor ve sıklıkla ailesel geçişli kolesterol yüksekliğinde gözleniyor. Yüksek kolesterol de kalp krizinin en önemli hazırlayıcı nedenlerinden birini oluşturuyor.

Kötü ağız hijyeni: Yapılan araştırmalarda kötü ağız hijyeni, diş eti iltihabı ve diş çürükleri olan kişilerde koroner kalp hastalığı gelişme riskinde yüzde 25-38’lik artış olduğu saptanmış. Kesin sebebi tam bilinmemekle birlikte, temel mekanizmanın uzun süreli iltihabi durum olduğu öne sürülüyor. Dişeti hastalıkları dişlerde plak meydana gelmesi sonucu gelişiyor. Plaktaki bakterilerin ortaya çıkardığı toksinlerle ağızda uzun süreli iltihabi hastalık meydana geliyor. Tüm organlarda olduğu gibi dişetlerinin kronik iltihabi hastalıklarının da kandaki iltihap göstergelerini yükselttiği (özellikle hCRP) ve bu maddelerin de uzun dönemde koroner damar daralmalarında rol oynadığı biliniyor. Romatizmal kapak hastalığı bulunan kişilerde de diş eti hastalıkları kapaktaki bozukluğun hızla ilerlemesine yol açabiliyor.

Pembe yanaklar: Yanaklardaki pembe renk kapak hastalıklarının habercisi olabiliyor. Romatizmal mitral kapak darlığı bu tablonun temel sebebi olup, dolaşım sisteminde oluşan bozukluğa bağlı yüzde kızarıklık oluşuyor. Bu bulgu kendine tıp literatüründe özel bir isimle de yer edinmiş durumda: facies mitralis. Ayrıca yanaklarda oluşan pembe yada kırmızı renkteki kızarıklıklar bazı kan hastalıklarında da gözlenebiliyor. Vücutta kan fazlalığıyla seyir gösteren polisitemi hastalığında da kalp damar hastalıklarına daha sık rastlanıyor.

Kulak memesinde buruşukluk: Kulak memesinde buruşukluk olan kişilerde koroner kalp hastalığı daha sık gözleniyor. Özellikle kulak kanalından aşağıya doğru kulak memesini çaprazlayan kıvrım olması, kalp hastalığı varlığının haberci olarak nitelendiriliyor. Bu birlikteliğin tam mekanizması bilinmiyor.

Dudak ve damaktaki morarma ve koyu renkleşme: Siyanoz olarak adlandırılan bu durum kalp hastalıklarının başka bir habercisi. Özellikle doğuştan gelen kalp deliklerinde kirli ve temiz kanın karışması sonucu bu tür morarma görülebiliyor.

Öne doğru çıkık ve dik bakan gözler: Bu tip gözler kalp yetersizliği ve kapak hastalıklarının belirtisi olabiliyor. Temel mekanizmayı vücuttaki sıvı yüklenmesi oluşturuyor. Pulsatil olarak adlandırılan bu tip gözler özellikle sağ kapak hastalıklarında sık ortaya çıkıyor.

Dökülen kaşlar: Dökülen kaşlar daha çok tiroit hastalıklarına işaret etse de, kalpte büyüme ve kalp yetersizliğide ilerlemiş olgularda ortaya çıkabiliyor. Özellikle kaşların yan tarafında belirgin dökülme varsa mutlaka bir kalp kontrolünden geçmek gerekiyor.

Tırnak sorunları: Tırnak uçlarında morarma, peteşi denilen kırmızı noktalanmalar, tırnak yatağındaki kalınlaşmalar doğuştan gelen kalp ve kapak hastalıklarında görülebiliyor. Temel mekanizmayı vücuttaki oksijen azlığı oluşturuyor. Kırmızı lekelenmeler ise kapak enfeksiyonları sonucu oluşan iltihabi cevap ile ortaya çıkıyor.

Göbekten alınan kilo: Göbekten alınan kilolar birebir kalp damar hastalığı ile ilişkili görünüyor. Temelinde insülin direnci yatıyor. Göbeklilik; diyabet, yüksek tansiyon ve kolesterol yüksekliğinin habercisi olup, bu kişilerde kalp damar hastalıkları riskinde belirgin artış söz konusu oluyor. Kadınlarda 88 cm ve erkeklerde 102 cm üzerindeki bel çevresi varlığında kalp hastalığı riski belirgin olarak artıyor. Hatta yapılan son araştırmalar, bu sınırın kadınlarda 80 cm ve erkeklerde 94 cm olması gerektiğini savunuyor.

Ayaklarda oluşan şişlikler: Ayaklardaki şişlikler de kalp yetersizliği habercisi olabiliyor. Özellikle iki taraflı oluşan, bastırmakla iz bırakan ve cildi geren şişkinliklerde kalp yetersizliği varlığı mutlaka araştırılmalı. Tek taraflı şişkinliklerde ise daha çok toplar damar hastalıkları rol oynuyor.

Ayak uçlarında gelişen ve zor iyileşen yaralar: Bu tip sorunlar damar hastalıklarında sık ortaya çıkıyor. Özellikle yürümekle birlikte ayaklarda ağrı da oluşuyorsa tanı nerdeyse kesin oluyor. Bacaklarda gözlenen damar hastalıklarının nerdeyse yarıya yakınında kalp damar hastalığı eşlik ediyor.

Zayıf ve uzun boylu olmak: Bu kişilerde kalp kapaklarında çökme sık görülüyor. Genç insanlarda bu durum daha sık olup, çarpıntı, gelip geçici göğüs ağrıları ve nefes darlığı oluşturabiliyor. Ayrıca benzer vücut bulguları veren Marfan hastalığında ek olarak aort kapak hastalığı ve aort damarı hastalıkları sık gözleniyor.

Horlama: Yapılan geniş çaplı araştırmalarda uyku apnesi sendromunun temel öğelerinden olan horlamanın kalp hastalığı riskini arttırdığını gösteriyor. Bu kişilerde yüksek tansiyonun daha sık geliştiği, ayrıca kan şekeri regülasyonun sıklıkla bozulduğu tespit edilmiş. Her iki faktör de kalp damar hastalığının temel risk faktörleri arasında yer alıyor.

Not: Bu yazıda; 25.03.2014 tarihli Sabah la Günaydın gazetesinin ”göbekteki kilo kalp hastalığı işareti” başlıklı yazısından alıntı yapılmıştır. http://www.sabah.com.tr/Saglik/2014/03/25/gobekten-alinan-kilo-kalp-hastaligi-isareti

Kalp hastaları nasıl bir yaşam sürmeli? başlıklı programı youtube kanalımızdan izleyebilirsiniz.

https://youtu.be/LKhTewAKobE

5 YORUMLAR

  1. Iyi aksamlar hocam bir sorum olacakti annem 1 sene once kadin hastaliklarindan ameliyat oldu ameliyat sirasinda enfeksiyon kapmis.tedavi oldu simdi ayni sekilde enfeksiyon varmis ayaklari sisiyor doktor kalp doktoruna gonderdi test yapildi kosu testi anjuyo olcak dedi.ama diger testlere bakmadi simdi antibiyotik kullaniyor ve ayaklarinin sisi indi rahatladi boyleyken anjiyo yaptirmak istemiyoruz acilen yapilcak diyor.

    • Anjiyografi endikasyonu net ise beklemenin çok anlamı olmayacaktır.

  2. İyi günler hocam benim biri 15 biri 8.5 yaşında iki çocuuğumda mitral kapak yetersizliği teşşhisi konuldu.Bu yaşlarda olması hastalığın seyrini nasıl etkiler.Senede bir defa takip dendi.nasıl davranmam lazım başka bir tedavi -takip gerekirmi.tanı renkli doppler le koyuldu ekg de temiz dendi.yardımınız için teşekkür ederim.

    • çocuklarda saptanan mitral yetersizliği çoğunlukla geçicidir. kapak yapısı romatizmal durumlarda ise hastalık ilerleyici hal alır ve düzenli takip gerektirir.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz