D VİTAMİNİNİ YÜKSELTİRKEN CİLT KANSERİ OLMAYIN!

1
324

D vitamini vücut yapımız için son derece önemli bir vitamin olup, bir çok farklı hücrenin sağlıklı kalmasında kritik rol oynamaktadır. Eksikliğinde başta kemik yapısında bozulma olmak üzere bir çok hastalık yüzdesinde artış olurken, insanlarda beklenen ömür süresini de kısaltmaktadır. Güneş vitamini olarak adlandırılan bu vitamin eksikliği oldukça sık olup, dünyada 1 milyarın üzerinde kişiyi etkilediği düşünülmektedir. D vitamini seviyesini yükseltmenin en geçerli yolu ise güneşlenmektir. Ancak akılcı güneşe çıkılmadığı taktirde D vitamini seviyesini yükseltmeyi bir tarafa bırakın cilt kanserine yakalanma riskiniz ciddi artış gösterebilir.

D vitamini neden düşüyor?

D vitamini seviyesini arttıran temel faktör güneş ışınlarındaki UVB ışınlarıdır. Bu ışınlar oldukça kırılgan yapıya sahiptir. Kış aylarında atmosferden geçişi kısıtlıdır ve ekvatordan uzak ülkelerde sadece yaz döneminde etkili olarak alınabilir. Artan şehirleşmenin beraberinde getirdiği yüksek binalar ve hava kirliliği, alışveriş merkezleri ve kapalı ortamlarda yaşam süresinin uzaması UVB ışınlarından faydalanmayı azaltan temel etkenlerin başında gelir. Ayrıca dengesiz beslenme de ağızdan alınan D vitaminini kısıtlayacaktır.

D vitamini eksikliği nasıl bulgu verir?

En sık kas iskelet sistemi etkilenir ve vücudun direnci azalır

  • Sık aralıklarla hastalanmak
  • Genel yorgunluk ve zayıflık hali
  • Kemik ve sırt ağrıları
  • Mutsuzluk hali ve depresyon
  • Yara iyileşmesinde gecikme
  • Kemik yoğunluğunda azalma ve kemik erimesi
  • Saç dökülmesi
  • Gezici kas ve vücut ağrıları

D vitamini ile hangi hastalıklar önlenir?

  • Kemik yapısı kalınlaşır, kemik erimesi ve kırık riski azalır. Kalsiyum dengesi sağlanır. Çocuklarda raşitizm ve erişkinlerde osteomalazi sıklığını azaltır. Kemik yapısını kuvvetlendirmek için ek olarak kalsiyum içeri zengin beslenme de önemlidir.
  • Şeker hastalığı gelişim riskini azaltır. Hem çocukluk hem de erişkin tip diyabet riskini azaltırken, şeker hastalarında şeker regülasyonunu düzenler. Bu etkiyi insülin salınımını düzenleyerek yapar.
  • Kalp krizi ve kalp yetersizliği riskini azaltırken tansiyonu düzenler. Kritik düzeyde D vitamini düşük olanlarda kalp krizi riski 2 ye katlanmaktadır. Tansiyonu yükselten kandaki renin seviyesinde düşüş sağlar.
  • Kanser ile savaşır. Özellikle mesane ve kolon kanserlerinde %25 e varan risk azalması saptanmıştır. Ek olarak meme ve kemik kanser sıklığını da azaltır. Ayrıca kanserli kişilerde hastalığının seyrini yavaşlatmaktadır.
  • Depresyonu azaltır. D vitamini düzeyinin artışıyla beyindeki seratonin salgılanması bağlantılı bulunmuş olup, depresyona yakalanma riski yarı yarıya azalırken, özellikle majör depresyonda olan kişilerin kliniğinde belirgin düzelme izlenmiştir.
  • Kas gücünü arttırır. Özellikle yaşlı hastalardaki kas güçsüzlüğü ve kırılganlık D vitamini takviyesi ile azaltılabilir.
  • Sinirleri tutan multıpıl skleroz hastalığı gelişme riskinde %60 lara varan risk azalması bildirilmiştir. Ayrıca hastalığın seyrini de yavaşlatmaktadır.
  • Okul çağındaki çocuklarda astım atakları sıklığında azalma yapar
  • Vücudun bağışıklığını arttırarak grip nezle gibi enfeksiyonlara yakalanma sıklığını azaltır.
  • Yara iyileştirmesini hızlandırıcı etkisi nedeniyle özellikle ameliyat hastalarında toparlanmayı hızlandırır.
  • Parkinson hastalığı gelişme riskinde azalma yapar.
  • Kasları güçlendirerek gezici kas ağrılarını azaltır. Kulunç, fibromiyalji gibi hastalıklar daha seyrek gelişir.
  • Hamilelerde yeterli D vitamini önemlidir. D vitamini takviyesi daha sağlıklı çocuk doğumunu sağlar.
  • Yeterli D vitamini düzeyi ile unutkanlık azalır ve erken bunama, Alzheimer gibi hastalık risklerinde düşüş olur.

D vitaminini nasıl alalım?

Erişkinde ortalama günlük ihtiyaç 1000 ünite civarındadır. Multıpıl skleroz yada kanserle mücadele gibi özel durumlarda yüksek dozlarda D vitamini desteği verilebilir. Ancak genel kanı günlük 4000 üniteyi geçmemek yönündedir. D vitamini en rahat güneşlenme ile alınabilir. Ten rengine göre değişmekle birlikte ortalama 20-30 dakikalık güneşlenme yeterli olacaktır. Güneşlenme ile vücut 20 bin üniteye varan D vitamini üretimi yapabilir. Güneşlenme dışında en uygun takviye ilaç olup, besinlerle alınan D vitamini genelde tek başına günlük ihtiyacı karşılayamaz. D vitamini takviyesini ilaç olarak alacak kişiler mutlaka kan düzeylerine baktırmalı ve doktor önerisi ile tedaviye başlamalıdır. D vitamini içeren başlıca besinler şunlardır: Somon, sardalye, uskumru gibi yağlı balıklar, karides, yumurta sarısı, süt ve yoğurt, lifli tahıl ürünleri, et, ciğer ve portakal suyudur.

Ne şekilde güneşlenelim?

D vitamini için güneşlenecekseniz belirli kurallara uymanız gerekecektir. Yoksa cildiniz yaşlanacak ve cilt kanseri riski artacaktır. Güneş ışınları içindeki UVA zararlı olup cilt kanseri riskini arttırır. UVB ise D vitamini üretimini aktifleyen ışındır. Yeterli UVB ışını almak için,

  • Güneşe direk temas gerekir, Özellikle cam arkasından alınan güneşte UVB faydası göremeyiz.
  • Güneş ışınlarının 50 derece ve üzerinde olduğu saatlerde yeterli UVB ışını alınabilir. Buda ortalama 10.00-16.00 saatlerine denk gelir. Güneşteki gölgemizin boyu gerçek boyumuzdan uzun ise UVB ışını almadığımız anlamına gelir.
  • Bütün gün güneşte yanmanız gerekmiyor. Çok açık tenlilerde 5 dakika bile günlük ihtiyaca yeter. Çok koyu tenlilerde bu süre 1 saate çıkabilir. Ortalama 20-30 dakika yeterli olacaktır.
  • Güneş kremleri UVB alımını engeller. Bu nedenle güneş kremi sürmeden güneşlenmek gerekir. Güneşlenme sırasında sadece koyu benli alanlar güneş kremi ile korunabilir.
  • Güneşlenen bölge arttıkça vitamin D üretimi artar. Güneşlenme için en uygun bölgeler kollar, bacaklar ve sırt bölgesidir. Yüz ve kafadan güneş ışını alınması çok önerilmez ve bu bölgenin şapka ile korunması önerilir.
  • Bulutsuz açık havalar güneşlenme için tercih edilmelidir. Güneşlenmek sadece sahilde, deniz kenarında yapılacak diye kaide yoktur. Yüksek rakımda alınan güneşle sahile oranla daha çok UVB ışını alabilirsiniz. Buda güneşlenme sürenizde kısalma sağlar.
  • Uzun süreli güneşlenme ile cildiniz fazla miktarda UVB yanında zararlı UVA ışını da alacaktır. Bu ışın tendeki vitamin D üretiminde azalmaya yol açabilir. Bu nedenle akılcıl güneşlenmek şarttır.
  • D vitamini yağda çözünen vitamin grubundandır ve fazla vitamin vücudu hemen terk etmez. Bu nedenle her gün güneşlenmeniz gerekmez. Haftada 2-3 saat güneşlenmek yeterli olacaktır.

Cilt kanserinden nasıl korunalım?

Cilt kanseri sık görülen kanserlerdendir. Özellikle melanom denen tür erken fark edilmez ise son derece tehlikelidir. Melanom özellikle derideki benlerin üzerinde gelişmeye başlar ve gelişiminde güneş ışınlarının (ultraviyole) etkisi son derece açıktır. Benlerimizi, ister doğduğumuzdan beri var olmuş olsun, ister yıllardır bulunsun, dermatoloğa mutlaka göstermek gerekir. Her türlü güneşe maruziyette benli bölgeler mutlaka koruyucu kremlerle korunmalıdır. Ultraviyole ışınlarına yıllarca, bilinçsizce maruz kalınması deri kanseri gelişimi yanında deri yaşlanması (deride lekelenmeler, yanaklar ve boyunda sarkma, göz çevresinde torbalanma, kırışıklık) için de en önemli belirleyicidir. Ultraviyole ışınlarına aşırı maruziyet, kanserle savaşan hücrelerimizi baskılayarak, cilt kanseri yanında bazı iç organlarımızda kanser ortaya çıkmasını da kolaylaştırır. Güneşten korunmak esasen güneşe çıkmayarak olur. Sağlıklı bronzlaşma yoktur sözü bazı dermatologların vazgeçilmez sloganıdır. Güneşten koruyucu kremler güneş ışınlarının bir kısmını, sadece 2-3 saatliğine engeller. Suda kalınca bu süre kısalır. Koruyucu sürdüm, nasıl olsa yanmıyorum diye saatlerce güneşte kalmak, hele de saat 10:00 ile 16:00 arasında çok sakıncalıdır. İnanılanın aksine sabah erken ve akşam geç saatteki güneş ışınları sadece zararlı UVA ışınlarını içerir ve bu saatteki uzun süreli güneşlenmelerde de ek risk artışı olur.

Ultraviyole hasarının çoğunun 18 yaşına kadar alınmaktadır. Bu nedenle kendimiz kadar çocuklarımızı da güneşin zararlı etkilerinden korumamız gerekir. Güneşe çıkarken uzman önerisi doğrultusunda UVA ışınlarından koruyacak etkili güneş kremleri kanser riskini azaltacaktır.

D vitamini eksikliği yasamamak için ultraviyole B ışınlarının zaruri olduğu ile ilgili genel inanış yanlıştır. Cilt kanseri riski yüksek olan, ailede kanser hikayesi olan özellikle çok açık tenli kişiler güneş ışını yerine ağızdan takviye ilaçlar ile yeterli D vitamini seviyesine ulaşabilirler.

Teşekkür:

Yazıya olan katkılarından dolayı Dermatolog Dr. Ali Bacanlı’ya teşekkür ediyorum.

Cilt sağlığı ile ilgili çektiğimiz programı youtube kanalımızdan izleyebilirsiniz.

1 Yorum

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz